İletişim yönetimi, yeni ya da serüvenini emin adımlarla sürdüren girişimler için kritik önem arz eder.
Bırakın yeni girişimleri, çok eski girişimlerde dahi iletişim ve halkla ilişkiler anlamında önemli eksiklikler söz konusu ülkemizde. Birçok girişimin web sayfasına baktığımızda çok basit bir şekilde çözülebilecek teknik sorunlar, güncellenmemiş bilgiler ve daha da önemlisi bir tür ‘anlaşılamazlık’ söz konusu. Ürün ve hizmetin tanımlanması noktasında sade ve akıcı cümleler yerine karmaşık, farklı anlamlara açık akışın tercihi, kimi zaman yüksek profillere ulaşmış girişimlerde bile görülebiliyor.
Girişimin kendini anlatamaması sorunundaki yaygınlık aşikar. Bu bağlamda günümüz modern teknoloji dünyasının potansiyelinin geri planda bırakılması gibi bir semptom fark edilir ölçüde yaygın.
Peki ne yapılmalı? Markanın tanıtımı, geniş kesimler tarafından kolayca anlaşılabilir olması, özelliklerinin bilinmesi, başarı ya da kazanımları hakkında kamuoyunun bilgilendirilmesi gibi unsurlarda ne gibi stratejiler takip edilebilir?

1- Tanım sorunu
Öncelikle girişimcilerin zorlu bir yolda olduğunu ifade etmeye gerek yok, rekabetin her geçen saniye daha da yükseldiği anlar yaşanıyor. Bu aşamada ürün ya da hizmetle ilgili açık bir iletişim stratejisinin önemi büyük.
İletişimin ilk ayağı sosyal medya profilleri ve web sitesi. Devamında basınla ilişkiler gibi daha karmaşık yapılarla sürecin dağılımı sürüyor. Fiyat, kalite ve sunum, pazarlamanın öncelikli üç maddesi.
Projenin sağladığı faydanın öne çıkarıldığı, diğer girişimlere göre farkların öne çıktığı, anlaşılır olan bir tanımlamayla başlamak gerekiyor.

2- Proaktif sosyal medya kullanımı
Sosyal medyanın gücü yadsınamaz seviyelerde değil mi? Geniş kesimlere ulaşmada konvansiyonel bir etki alanına sahip. Bu alanın uçsuz bucaksız olması da bir diğer potansitel güç. Girişimler açısından sosyal medya başta kendilerini tanıttıkları, potansitel müşterileriyle iletişim kurdukları direkt mecra olarak ele alınabilir.
İlerleyen süreçlerde ise pazarlama da ‘katkı’ sağlayacak alana şeklinde de düşünülebilir. Ancak çoğu girişimin kritik bir hata yaptığının da altı çizilebilir, sosyal medya tanım olarak satış gerçekleştirilen çeşitli platformlar değildir.
Facebook, Twitter, Instagram, YouTube gibi her biri kendine has sosyal medya araçlarında öncelik ‘tanıtım’, ‘güven tahsisi’ ve ‘iletişim’ olmalıdır. Üstelik rakiplerin izlenebildiği bir yol olarak da kullanılabilir.
Bu arada son bir detay, sosyal medya ayrı bir dil ve yönetim tahsisi gerektirir, bu nedenle konunun uzmanlarından (sosyal medya yöneticileri, vb) destek almayı mutlaka düşünün.

3- Merak uyandırma stratejisi
Şu web sitelerinin geriye sayım eklentilerini bilirsiniz. Merak uyandırmak iyidir. Artık ünlü şarkıcılardan teknoloji şirketlerine hemen her şey, merak uyandırmaya yönelik iletişimle dikkat çekiyor.
Yeni ya da yoluna devam etmekte olan bir girişim, merak uyandırma stratejileri de geşliştirmelidir. Yeni ürünün hazırlık aşamaları, iş birlikleri ve devamında ‘bir şeylerin’ olacağı gibi ipuçlarıyla kitlenizi canlı tutmanız mümkün.

4- Yeni bağlantılar
İş bağlantıları için fiziksel ya da internet üzerinde mevcut durumda bekleyen sayısız imkan söz konusu. Seminerler, konferanslar, hackathon’lar, yarışmalar.. Her biri yeni insanlarla, iş birlikleri ya da katkılara açık uzmanlarla, yetenekli sonraki ekip arkadaşlarınızla tanışma ortamlarıdır.
Etkinlikleri takip ederek iletişimi sıcak tutmayı ihmal etmeyin. İçine kapanık bir girişim, potansiyelini çoğu kez heba edecektir.
5- PR ajansı ile çalışmak
Metin yazarı, ilişki yönetimi, etkinlik yönetimi gibi birimlere sahip PR ajansları, genelde girişimlerin ileri safhaya taşınmasında pozitif katkılar sunabilirler. Bu noktada ek bir hizmet alımının doğuracağı bütçedeki gider payının analiz edilmesi ile doğru bir PR ajansı ile çalışmak geleceğe yönelik iyi adımlardandır.